Yenileniyoruz... Tüm verilere ulaşamayabilirsiniz.

Yer Demir Gök Bakır

Türk basını ne dedi?

Bir büyük romandan yapılmış, alabildiğine yürekli, özgün, değişik bir film; anti-köy filmi, anti-yeşilçam dramı, anti-doğa freski ,anti-başka şeyler olmayı bir çok şeye meydan okumayı, göze almış, en azından ‘farklı’ olmaya yönelmiş bir film…

Ve sinemada ( Peter Ustinov’un İnce Mehmed’i dahil) şimdiye dek yapılmış en başarılı Yaşar Kemal uyarlaması.

Atilla Dorsay, 8 Ocak 1988, Cumhuriyet

Oyuncular, senaryo, yönetim ve müzikleri kadar, nefes kesici görüntüleriyle de dikkat çekiyor.

Ali Hakan, 10 Ocak 1988, 2000’e Doğru

Doğa görüntüleriyle Yaşar Kemal’in coşku dolu dünyasına uygun düşen bir çalışma.

Agah Özgüç, 1993, 100 Filmde Türk Sineması

Yabancı basın ne dedi?

‘Yer Demir Gök Bakır’ın yönetmeni Livaneli olduğu için, film bu kadar çarpıcı övgüler alıyor.

Patrick Murphy Ann Arbor Observer, Nisan 1989

Bu film kendi varoluşumuz üzerine ne söylemiyor ki…

A.F.Paris, 1988

Çok ince bir duyarlılıkla olağanın ötesini derinlemesine araştıran bir yönetmen… Bizi bir rüya dünyasına taşıyor.

F.B. Loisirs, 9 Mayıs 1988

Peter Pancali, Hint sineması ve Rashomon, Japon sineması için ne ifade ediyorsa, ‘Yer Demir Gök Bakır’ın, Türk film tarihi içindeki yeri de buna benziyor.

Amir Al Omari, Al Arab

Hüzünlü, pastoral bir senfoni.

Michel Cordose, Pariscope, 1988

Saf ve sade anlatımıyla soyutlama biçimi hikayeye bir evrensellik katıyor. Bu defa roller değişti. Prodüktörün şapkası Wim Wenders’te, Livaneli ise yönetiyor. Bundan şikayetçi değiliz. Hatta bu, çok daha güzel.

Frederic Theobald, La vie, 4 Mayıs 1088

Bir Türk estetisyen… Bir görsel şiir.

Bernard Guerin, Telerama, 4 Mayıs 1988

Bir Türk esteti…Ender rastlanan, çok dilli bir yapıt bu; yani sinemanın dili.

Sophie Darmaillacq Liberation, 7 Mayıs 1988

Bir doğa destanı.

Globe, Mayıs 1988.

Filmin başarısı, şans eseri değil.

Sylvie Veran, Nouvell Observateur, 29 Nisan 1988

Livaneli’nin bu filmiyle sinemaya katkısı unutulmamalı.

Le Monde, 27 Mayıs 1987

Sinema ilk defa geleneksel kalıpların dışına çıkıyor. Trajedi, eleştiri ve aynı zamanda komedi unsurları içeren, insanoğlunun vahşiliği üzerine bir öykü.

Annie Opperman, 9 Mayıs 1988

Zülfü Livaneli, Yaşar Kemal’in romanını baz alan bir senaryo verdi bana. Okudum ve çok güzel bir film gördüm.

Zülfü Livaneli’yle konuştuğumda ise, bu filmi görülebilir kılacak kişinin o olabileceğine karar verdim.

Wim Wenders

Film, Bunnuel’i hatırlatıyor. Livaneli, duygusal ve ustaca ele alınmış estetiğiyle konuyu şiirsel kalitesi içinde biçimselliğe boğmadan koruyor. Hiç şüphe yok ki bu yönetmenin gelecekteki çalışmalarını göreceğiz.

Alain Costa, Lyon Poche, 11 Mayıs 1988

Bu Türk yönetmen, konuyu anlatma ve öykülemede ender rastlana usta bir yeteneğe sahip. Herşey ustaca ele alınmış. Livaneli, evrensel ve temel problemleri ender rastlanacak bir yöntemle aydınlatıyor.

Veronique Blim, 4 Mayıs, Panorama

Besteci olarak dünya çapında şöhrete sahip olan Livaneli, çok iyi bir müzik yapmış ve yönetmen olarak ilk filminde temayı titizlikle hazırlamış, plastik? olarak nefis imgelerle daha da güçlendirme girişiminde bulunmuş.

Marcel Martin, La Revue du Cin, Ağustos 1987

…görsel olan yönünde çok belirgin bir eğilimle çekilmiş ve Breughel ile klasik Flaman ressamlara açık göndermeler içeren film, Türk yönetmen Livaneli’nin ilk filmi… Görsel güzelliği çarpıcı… Anlatının akışıyla, ışıklı bir sadelikle, imgelerin gücü ve mükemmel oyunculukla, Livaneli kendisine ait olan gerçekliği anlatmak için kolayce evrensel bir dil bulmuş… Kayde değer bir başarı.

L’Evenement, 5 Mayıs, 1987

Bu film muhteşem bir Anadolu görüntüsünden de öte, ateş için bir ilahi. Aynı zamanda azizlik üzerine bir meditasyon. Bernanos’unkinden çok daha insani ve çok daha doğal.

Cinema, 27 Mayıs 1987

Uyanın! Livaneli hergünkü filmlere bir alternatif sunuyor. Film diyarında haddinden fazla kalitesiz örnek var, bu yüzden de bu ödüllü filmi (Yer Demir Gök Bakır) kaçırmayın. O Susam Sokağı zihniyetini kazıyın, gidip gerçek bir film görün.

Timothy Barkow, The Daily Pensylvanian, 6 Nisan 1989

Şiirsel, büyüleyici ve çok güzel bir dram… Bir mit niteliği taşıyor. Müthiş güzelliği ve egzotik temasıyla bu film, YOL’dan bu yana, ilgi çekme ve İngilizce konuşulan ülkelerde dağıtılma şansı olan ilk Türk filmi.

Variety, 20 Mayıs 1987

Livaneli ilk filmiyle daha şimdiden modern sinemanın Angelopoulos, Pradjanov, Wenders ve Ruiz gibi estetikçileri arasında yerini aldı.

Liberation, 7 Mayıs 1987

Acımasız ve soluk kesen bir güzellik… Bir kar operası.

Nice Martin, 14 Mayıs 1987

Bu film o kadim simyayı gerçekleştirerek umutsuzluğu umuda dönüştürmeye çalışan insanları anlatıyor. Elverişsiz doğa ve yaşam koşulları karşısında, çaresizlikten kendi yarattıkları söylencenin sığınağına pervasızca koşan insanları…Tıpkı bizler gibi…

‘Yer Demir, Gök Bakır’ uzak, karlarla kaplı bir kasabada geçen lirik, unutulması zor güzellikte bir dram. Bugüne değin bir besteci olarak tanıdığımız Livaneli bu filmle bir yönetmen olarak da çıkışını gerçekleştiriyor…

Yapımcı olarak Wim Wenders’ın da imzasını taşıyan bu filmin mitlere özgü bir yanı var.

Egzotik bir masalı çok güzel bir biçimde ele alan, kendine özgü bir film bu… Jürgen Jürges’in harikulade kamera işçiliğinin filme katkısı büyük.

Variety, 20 Mayıs 1987

Seyirciler, Livaneli’nin Anadolu’nun dağlık bölgelerini betimleyişiyle Wim Wenders’ın Paris, Texas’taki anlatımı arasında bir benzerlik bulacaklar. Her iki yönetmen de seyircinin bakışını yalnızca güzel olandan daha öteye taşımakta kararlı.

M.C., Cinema, 7 Mayıs 1988

Muğlaklığın ve yüksek düzeyde çözümlemenin bir arada bulunduğu zor ve fevkalade bir yapıt bu… ‘Wings of Desire’da melekleri perdeye taşıyan Wim Wenders’ın ‘Yer Demir Gök Bakır’ın yapımcılarından olması hiç de şaşırtıcı değil.

Pierre Grenard , Le Figaro, 7 Mayıs 1988

Livaneli’nin özlerinde asil olan bu kadın ve erkekleri tasvir edişinde büyük bir saygı var.

Luce Vigo, Revolution, 9 Mayıs 1988

Sis

Yabancı basın ne dedi?

Genellikle bir film izlediğimde kendime yönetmenin bu filmi ne amaçla yapmak istediğini sorarım. Sis’in her karesinde bu amacı duyumsayabildim ve bundan çok hoşlandım.

Emir Kusturica

Sis sadece Türkiye’ye değil tüm dünyaya dair gerçeklikleri yansıtıyor.

Tokyo Journal, Haziran 1990

Livaneli çağımıza ait sorunları zengin bir sinema dili kullanarak ustalıkla ifade ediyor. Bu sorunları özgür ve etkili bir biçimde iletebilmedeki yetkinliği ona saygın ‘Altin Antigone Ödülü’nü kazandırdı.

International Jury of the Montpellier Film Festival