Yenileniyoruz... Tüm verilere ulaşamayabilirsiniz.

Sene 1980 İstanbul üniversitesi tıp fakültesi 3. Sınıf öğrencisiyim.O yıllarda öğrencilik zor.1977 Beyazıt katliamını yaşamışız.Müzik hayatımda her zaman önemli olmuştur.Hüzünlü de olsam,sevinçli de olsam bunu müzikle paylaşırım.Ben daha 13 yaşımda iken evimiza Dual marka bir pikap alınmıştı.Ve yıllarca plak topladım.En kıymetli plaklarım Ruhi Su ve Zülfü Livaneli’nin plakları idi.Babam emekli hakim idi,avukatlık yapıyordu.Darbe sonrası günlerden bir gün eve geldiğinde beni çağırdı.Beni üzecek bir şey söylemenin sıkıntısı ile en yumuşak sesiyle başladı konuşmaya.”kızım ,zor günlerden geçiyoruz,sen öğrencisin,hukuk sağlıklı işlemiyor.Senin başına bir şey gelirse ben bile bir şey yapamayabilirim dedi.Arkasından ekledi, Ruhi Su ve Zülfü Livaneli’nin plaklarını yok etmeliyiz.” Zaman dondu sanki o anda.Babama hukuken bunlar suç mu baba dedim.Uzun ve sıkıcı bir konuşmadan sonra başladık plakları kırmaya.Şu anda bile gözlerimden yaş akmasına engel olamıyorum.Acısı hiç azalmaz mı zamanla bir olayın?Azalmadı işte.O günden sonra yıllarca pikapa da küstüm sanki.Bu yıl aldım pikapımı kuledibindeki güzel insana götürdüm,tamir ettirdim.Bunca yıl sonra barıştım pikapımla ve aramaya başladım kırdığım plakları.Hepsini tamamlarsam belki yüreğime batan kıymık çıkar oradan.

Spread the word. Share this post!